


Bu sefer ki Çağan Irmak filmine şüpheyle yaklaşmıştım tamam Babam ve oğlumda salya sümük ağladım doğrudur ama o Issız Adam da neyin nesiydi arkadaşım bohem ve şehirli modern yaşamın abuk sabuk klişeleriyle bezenmiş mide bulantısı bir filmdi. Cemal Hünal'in robocop gibi yürüyüşü, omuzlarıyla başını ayrı ayrı hareket edememesi o adam üzerime doğru yürüse valla korkarım arkama bakmadan kaçarım üstelik, Melis Birkan'ın namı diğer Ada'nın o bıngıllığı neydi yaa her yer lömbür lömbür, bide yaprak sarma ile meyve suyu da ne ayak yani zevksizlik burdan belli zaten. Aman neyse ya ben başka bişiyden bahsedicektim Issız Adamı hatırlayınca sinirim tepeme çıktı yine.
Şimdi efenim cumartesi akşamı ahiretliğim c. ile beraber Hugo için yola çıkmışken kendimizi ''Dedemin İnsanları'' filminde buluverdik. İyiki de buluvermişiz yaaa tekrar barıştım Çağan Irmakla. O nasıl güzel bir filmdir, nasıl dozunda duygusallıktır o Çetin Tekindor nasıl bir oyunculuktur. Ben çok etkilendim zira yanımdaki herkeste aynı şekilde ki burnumuzu kıvıraraktan filme girmişliğimiz var idi. Açıkçası ben filme konusuna çok hakim diildim fragmanınıda izlememiştim. Ama film başlar başlamaz baam e bunlar benim babanem benim dedem oldum o konuşmalar kullanılan kelimeler hepsi aynıı hepsi. Resmo da doğup mübadelede Giritten göçen dedemler,babamın halaları ben bu hikayeleri dinleyerek o büyük eski rum evlerinde çocukluğumu geçirerrek büyüdüm. Ah bre mari, kalo kopel, ah pedimu, endaksi gibi kelimeler hep kulağımda, babamın halalarının birine kızınca aralarında rumca konuşması da cabası tabii evet film bana bu yönüyle çok dokundu. Böyle bir benzerliğim olmasada film bana gene dokunurdu o Çetin Tekindorun konuşması, torunuyla ilişkisi, o anneannenin torununa tatlı sert kızması ki normalde o kadını hiç sevmezdim Fatmagün'ün suçu ne de sarı çiyan Mustafa'nın ağlak anası rolunde nefretlerimi kazanmıştır kendisi ama bu filmde bayıldım bayıldımm ,akşam kurulan sofralar, o küçük çırak tahsine (buyrun bakınız) değinmiyorum bile onu bana

Gözyaşlarım tabikide sel oldu ama filmde ağlamaya programlı sahneler yoktu sen duygulanıyordun işte.
Film çıkısında bi süre sinemanın orda oturup kendimize gelmeye çalıştık etkisinden çıkmak istemedik çünkü. En son bu şekilde ahiretliğim c. ile beraber Ferzan Özpetek'in Mine Vaganti filminin bitiminde olmuştuk büyülenmiş gibi yarım saat oturup kalmıştık oturduğumuz yerde lecce' ye mi gitsek şeklinde bir müddet öyle dolanmıştık.
Dedemin İnsanlarından gelip Mine Vaganti' ye bağladığıma göre Sezen Aksu'nun Mine Vaganti için yaptığı Kutlama şarkısını dinlemeden olmaz gençleerrrr..
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder