10 Mart 2013 Pazar

Biri Masumiyet Müzesi mi dedi?!?


Bugün gözüm kitaplığımda duran "Masumiyet Müzesi" kitabına takıldı ve bu durum hafiften bir titreme krizi geçirmeme yol açtı. Flashback yaparak kitabı okumayı başlamama ve sinirlenip yarıda bırakmama neden olay örgüsünü hatırladım. Şimdi şöyle ki (burada sisli bir dalgalanma ile geçmişe gidiyoruz)
Mevsimlerden yaz aylardan ise ağustostu, bidenesi d. ile Masumiyet Müzesine gitmeye karar verdik zira açıldığından beri gitmek istiyoduk gerçi kitabı bir türlü okuyamamıştım bidenesi d. yıllarca beni oyalamış kitabı bana vermemişti. Ama olsundu gene de gidelim dedik konuya ana hatlarıyla hakimdim nede olsa. Böylelikle soluğu Çukurcuma'da aldık burda bize nardenesi z. de katıldı. Kemal ve Füsun'un aşkının bütün evrelerini eşyaların yaşanmışlıklarıyla anlatan bu müze gerçekten inanılmaz etkileyiciydi. O dönemin bütün özelliklerini ve tutkulu bir aşkı iliklerinize kadar hissediyordunuz. Özellikle müzenin girişindeki duvarda boydan boya beraber oldukları zaman boyunca Kemal'in biriktirdiği Füsun'un içtiği sigaraların izmaritlerinin günlerine göre sergilenmesi insanın yüzüne tokat gibi çarpıyordu. Böyle bir aşk olabilir miydi bu kadar saplantılı ve aynı zamanda tutkulu. Neyse biz böyle rüya aleminde gibi dolaştık sergiyi sürekli birbirimize nasıl böyle bir aşk olabilir ah nerde şimdi böyle aşıklar diye iç geçiriyoruz.Bakın buraları dikkatli okuyun birazdan düğüm çözülecek.
Ben bu müzeyi gezmişliğin gazıyla kitabı okumaya başladım 1 gecede yarısına geldim bırakamıyorum o derece. Ertesi gün oldu kitap tabiki de elimde son sürat okuyorum o anda telefonum acı acı çaldı. Telefonun diğer ucundaki ses nardenesi z. ye aitti ve bana yarı hüzünlü yarı şaşkın ses tonuyla hikayenin gerçek olmadığını tamamen Orhan Pamuk'un hayal gücünün ürünü olduğunu söyledi ve ne kadar salağız ya diye de vurgulamayı ihmal etmedi. Bir telefona bir kitaba bakakaldım ve kitabı duvara tüm gücümle fırlattım.(Şaka şaka fırlatmadım fırlatır gibi yaptım derin bir nefes alıp kitapla ilgili google ablaya danıştım) İçimde kopan fırtınalara rağmen tüm sakinliğimle kitabıma geri döndüm fakat o da ne kitap gitmiyor bir gecede yarısına geldiğim kitabın iki sayfasını zar zor okudum kitabın içi boşaldı resmen. Kitabı okurken tek düşünebildiğim Orhan Pamuk'un nasıl bir hayal gücü olduğuydu. Herşeyi kurgu olan bu aşk hikayesinin müzesini yapmak hem de en ufak ayrıntısına kadar gerçekten inanılmaz. Erasmus'tan Deliliğe Övgü kitabı benden Orhan Pamuk'a gelsin.
Ancak gerçeği öğrendikten sonra kitabı okuyamadım olmadı olduramadım ve boynu bükük bir şekilde kitaplığımda yerini aldı.İşte o günden beri o kitapla ne zaman göz göze gelsek ufak bir titreme vuku buluyor bünyemde.




51. Bölüm
MUTLULUK İNSANIN SEVDİĞİ KİŞİYE YAKIN OLMASIDIR YALNIZCA



67. Bölüm
KOLONYA

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder